3 Nisan 2014 Perşembe

Sorular;

1) Neden bunları yazma gereği duyuyorsun?

Aklı karışık olan herkese yardımcı olabilmek ve sanıldığı kadar kolay olmadığını anlatmak için.

2) Lezbiyen dünyam hikayesinin devamı ne zaman gelicek?

Bir kaç saat sonra paylaşılacak.

3) Lezbiyen olduğunu ilk kim fark etti?

İlk ben farkettim :)

4) Lezbiyen olmaktan rahatsız olmuyormusun? nasıl kabullendin?

Hayır, açıkçası zerre rahatsız olmuyorum. Hep kabullendim, her şeye rağmen.
Genelde boyun eğmeyip, sürekli kendimi savunan biri olduğum için zor olmadı.

5) Bir kızla ayrılıyorsun ve bu seni üzüyor unutamıyorsun. Diğer tarafta bir kızla çıkıyorsun.
O kızdan ayrılıp eski sevgiline dönermisin?

Birini unutmadan başkasıyla çıkmadım hiç, bu karşımdaki insanın duygularıyla oynamak olur.
Ama hadi diyelim böyle bir konu gerçekleşti, hayır ayrılmam. Çünkü eski sevgilimle ayrıldıysam bir nedeni vardır.
Şuan çıktığım kişiye odaklanmaya çalışırım, kimse tam olarak unutulmaz belki ama en azından eski duygularında kalmaz.

6) Hiç bir erkekle çıktınmı? çıktıysan ne hissettin?

Evet, pek bir şey hissettiğim söylenemez. Açıkçası hiç ilgimi çekmiyordu erkekler.

7) Bazı lezbiyenler feminist oluyor, onlar hakkında ki düşüncelerin nedir?

Tanıştığı her erkek kendine göre biri değildi muhtemelen. Erkeklerin düşüncelerini, yaşam tarzını kabul etmiyor ve saygı duymuyor olabilirler.
Herkes farklıdır, ön yargılı olduklarını düşünüyorum.

8) Kızlarda dikkatini çeken ne? dürüst bir cevap verirsen sevinirim.

Tenleri, duyguları, düşünceleri, hassas oluşları. Çoğunun utangaç olmasını mesela, aynı zamanda hem melek hemde şeytan olabilmeleri.
Çoğunun açıkgöz ve zeki olmasını. Aslına bakarsan, her şey.


Daha fazla soru için, BlueLight19@outlook.com'a  e-mail atabilirsiniz.



Aşşağılanan eşcinsel;

Duygularını, herkese karşı saklamak zorunda bırakılan.. Herzaman alay konusu olan,
önyargılar yüzünden kendinden utanma gereği duyan insan.. Kimse kimseden memnun kalamıyor,
Kusurun olmasa bile, herzaman sende bir kusur yaratacaklar vardır. Çoğumuz kabul edemiyor.
Sizler onları aşşağıladığınız zaman, onun hakkında oluşturduğunuz saçma fikirlerden dahada alçak oluyorsunuz. İnsanlık buna bir son vermese bile en azından, kim olduğundan emin olman gerek. Tüm çirkin laflara ragmen boyun eğmemek, dimdik ayakta kalmak gerek. Çünkü sen eşcinselsin, duygularını değiştiremiyorsun.  Bir düşünün, eşcinseller madem bukadar aşşağılanıp hor görülüyor, hatta bazen dövülüp öldürülüyor. Neden bu cinsel sapıklığa giriyor? Yani insan bukadarmı sapıtmışta, ölüm tehlikesini bile göze alıp eşcinsel olmaya karar veriyor?. Karar değil bu, kimse aynı değil. Herkesin duyguları, düşünceleri farklı. Zevkleri, espri tarzı. Kısacası her şeyi farklı. Bu farklılıklara saygı duymak yerine, karşı çıkmak kimseye bir şey kazandırmıyor. Aksine dahada berbat hale getiriyor. Bir eşcinseli eşcinsel olduğu için suçlamak,
bir insanın neden ayakkabı giydiğini sorgulamak gibi. Yada neden mavi rengi sevdigini sorgulamak ve, 'sen mavi rengi sevemezsin cunku bu doğru değil. Çoğu kırmızı rengi seviyor, yada ben kırmızı rengi seviyorum ve sende kırmızı rengi sevmek zorundasın' demek gibi. Cevabı; Çünkü ben herkes değilim ve olmak zorundada değilim.  İşte böyle zamanlarda, kendine bir kalkan oluşturup kendi hayatına saklanmalısın. Sen sadece kendi hayatına odaklanmalısın. Kalkanını yıkmak isteyenler olacaktır.. Unutma, ne kadar kendinden utanıp pes edersen okadar yenilirsin.

Gay & lezbiyen arkadaşlığı;
Günümüzde ki arkadaşlıklar, daha doğrusu zar zor kendimize göre iyi bir arkadaş bulabiliyoruz.
İşte burda gay ve lezbiyen dayanışmasından bahsetmek istiyorum.
Gay olan kişi, lezbiyen olan kişiyle arkadaştır. Ve birbirlerini koruyup kollamaya başlarlar.
Çünkü kötü bakışların ne kadar rahatsız ettiğini ikiside iyi biliyor.  Onların açısından bu savaşmak gibidir. Batman ile catwoman gibi :) Çoğu eşcinsel arkadaşlıklar, straight arkadaşlıklardan daha güçlü(Benim düşüncem). Dayanışma, rekabet.. Mesela çok arkadaşım olmuştur eşcinsel olmayan ve birde eşcinsel olan.
Eşcinsel; Okadar fazla sorunla karşılaştığı için sürekli sınanıyor ve neyin daha doğru neyin daha yanlış olduğunu daha iyi kavrayabiliyor. Kimin onun hakkında ne düşündüğünü, kimin daha dürüst olduğunu..
Straight; Bazıları hoş görülü olduğu gibi bazıları ise hoş görülü değildir. Eşcinsellik hakkında bilgili olanlarda, olmayanlarda güzel bir arkadaş olabilir tabiki. Ama hiç bir zaman tam olarak eşcinsel arkadaşının dünyasına giremez bilgi sahibi olmayıp, kötü bakanlar. Doğal olarakta eşcinsel olan kişi, tam olarak rahat olamaz.
Bilgili straight ise düşünür, her sıkıntısına yardım etmeye çalışır. Ama onunda tam olarak anladığı düşünülemez ve merak eder. Acaba nasıl, nasıl olmuştur. Acaba ne hissediyordur diye onunda bir takım düşünceler kalır aklında. Ben bir lezbiyenim ve gay arkadaşlarım var. Gözlemlediğimde straightlere karşı daha soğuk davrandıklarını farkedebiliyorum. Gayler hakkında konuşmak gerekirse, onların açısından eşcinsel olmak dahada zor. Kızlar günümüzde el ele tutuşup, aşkımlı cicimli konuşabilirken bir erkek bunu yapınca hemen gay damgası vuruluyor. Çünkü kızların davranışları pek dikkat çekmiyorken, erkeklerin davranışları tam tersine çok dikkat çekiyor. Bir erkekten sürekli olarak, sert olması bekleniliyor genellikle. Ve gaylere korkakmışlar gibi yada kadınmış gibi bakmaya başlıyorlar. Keşke biraz bile alakası olsa, ne gay arkadaşlarım oldu straight erkeklerden daha cesur, daha erkeksi.. İster gay olun ister straight, önemli olan kişiliktir. Her gaye kadın gibi, veya her lezbiyene erkek gibi bakmak yanlış. Bazı gaylerin gay olduğunu anlıyamazsınız bile, etraftaki söylentilerle anca süphelenmeye başlar çoğu. Bir lezbiyenin lezbiyen olduğunu anlamak dahada zordur, toplumun kadın böyle erkekte böyle olmalı düşüncelerinden dolayı..

Blue Light

LEZBİYENLER NASIL YAŞAR?

Lezbiyen kimdir? Hakkında uğursuz ve lanetli bir fısıltı dolaşan bir kadın mı, yoksa akla hayale gelmeyecek bel altı sohbetlerin dalga geçilen karakteri mi? Erkek bulamamış, evde kalmış kız kurusu mu? Kendisine bahşedilmiş bedenini yanlış yollarda kullanan, aklını yitirmiş, yolunu kaybetmiş bir çaresiz mi?
Bir kadın bir kadına âşık olduğunda, kendi cinsinden birini arzuladığında, bir yastıkta kocama hayallerini bir kadınla süslediğinde neden bu kadar çirkinleştirilir, ağza dolanır, olmadığı bir varlık haline getirilir? Kendini anlama ve anlatma imkanları tarih, bilim, sanat, eğitim, popüler kültür, her açıdan elinden alınmış bu kadın ne yapmalı?
Okullarda, yurtlarda birbiriyle çok samimi olan kızların eğitmenler tarafından uyarıldığını biliyor musunuz? Kızının lezbiyen olduğunu öğrenen ailelerin kızların elinden cep telefonlarını, bilgisayarlarını aldıklarını biliyor musunuz? Çevre değişikliğinin iyi geleceğini düşünüp onu bir akrabalarının yanına gönderdiklerini veya zorla evlendirdiklerini? En iyi ihtimalle hastalandı diye psikoloğa/psikiyatriste götürdüklerini? Ve maalesef başvurulan kimi uzmanların da ailelerle hemfikir olduklarını?
Lezbiyen veya biseksüel bir kadının bu kuşatma altında yaşaması çok zor. Bir yanda hayalleri bir yandan toplumsal imkanlar... Yaşam onun için, Kaf dağının ardında hapsedilmiş prensesi kurtarmaya gittiğinde yolda karşılaştığı canavarlar gibidir, lunaparktaki korku tüneli gibidir. Yaşam onun tarafından, o sırada hiçbir saldırı olmasa da, her an bir yerden bir saldırı gelebilir telaşıyla yaşanır. Sınav kaygısı, ay sonunu denkleştirme çabası, akşam trafiğinde tıkış tıkış bir otobüste ayakta gitme uğraşı, domuz gribinden nasıl kurtarırım paniği ve bir de bu.
Oysa ki diziler, filmler, romanlar, hikâyeler lezbiyen aşkları anlatsa, okullarda iki kadının da birbirine âşık olabileceği bilgisi verilse, yasalarda eşcinsellere yönelik ayrımcılık yasaklansa, aileler kendilerine açılan çocuklarına “hissettiğin duygular çok normal ve ne olursa olsun biz senin yanındayız” dese, komşular lezbiyen komşularına kapılarını açsa, onların tanışma, âşık olma anılarını “ay ne romantik!” diye dinlese, her şey ne kadar farklı olacak.
Bu çok mu zor? Günümüz şartlarında evet. Çünkü günümüzde kadın cinselliği kimi şartlarda meta olarak kullanılıyor, kimi şartlarda da namus meselesi. Her iki şekilde de kadının cinselliği kendisinden başka herkese bağlı, kendisinden başka herkesi ilgilendiriyor.