Ayşe Arman ;
Bir kadın, bir erkeği severse herkes arkasındadır da, bir kadını severse niye ‘‘cami avlusundaki çocuk'' gibi yapayalnız kalır bu dünyada? O aşk da, bu değil mi?
Neden kadınları seven kadınların bu kadar çullanırlar omuzlarına?
Ben kendimi bildim bileli kadınları sevdim. Belli bir yaşa gelince, ‘‘Sıkıldım bu erkeklerden, biraz da kadınları deneyeyim!'' demedim, hep böyleydim. Ben kadınlarla mutlu, onlarla bendim. Ama yakın dostlarım dışında kimse bilmiyordu cinsel tercihimi. Hani filmlerde olur ya, kötü kadınlar, işte öyle kötü bir kadın yüzünden şimdi bütün akrabalarım öğrendi...
* * *
Bana arka çıkmalarını beklemiyordum ama bu şekilde sırt dönmeleri de gerekmiyordu. Hani kişiliğimi çok beğenirlerdi, beni kimselere değişmezlerdi... Şimdi ‘‘kadınları seviyorum'' diye övgüye layık gördükleri bütün özelliklerim, onların deyimiyle ‘‘şahane karakterim'' silindi. Ailenin en kötüsü, yüz karası oldum. Annem var, canımdan çok sevdiğim, o henüz bilmiyor. Saklıyorlar ondan, ama yakında söyleyecekler. Şu an arkasından ‘‘Kızı sapıkmış biliyor musun!'' demekle yetiniyorlar. Annem kahroluyor, kendisinden saklanan bir şey olduğunu seziyor ve hasta. Kalbi var. Ben şimdi annemin karşısına geçip nasıl ‘‘Anne ben lezbiyenim!'' derim? Diyemem. Göze alabilir miyim ona bir şey olmasını? Alamam.
Bir de beni evlendermeyi taktılar kafaya. Evlenince geçecek ya. Ben bir erkekle nasıl evlenebilirim? Siz nasıl bir kadınla evlenemezseniz, ben de bir erkekle evlenemem. Ne yapmalıyım? Kafamı hangi taşlara vurmalıyım? Beynime bir silah dayayıp, hem annemi hem kendimi mi kurtarmalı mıyım? Yoksa kurbanlık koyun gibi bir erkekle evlenip, herkesi mutlu edip, kendimi ömür boyu mutsuzluğa mı mahkum etmeliyim?
* * *
Kendimce bir hayat kurmaya çalışıyorum İstanbul'da. Sevdiğim bir işim ve sevdiğim dostlarım var yanımda. Cinsel tercihlerim değil, ben önemliyim onlar için. Ama oturduğum sitedeki komşularımız da öğrenmiş ne yazık ki (cep telefonumla konuşurken, meraklı komşular beni dinlemiş balkondan) şimdi, işten eve döndüğümde, apartmana her girişimde balkona çıkıp bana bakıyorlar. Bir lezbiyen nasıl olur, neler yapar, onu inceliyorlar! Bütün sitenin gözü üzerimde. Apartman ahalisi, imza toplayıp beni evden attırmak istiyor. Çünkü Cumartesi geceleri sabah 4'te beş, altı kız dönüyormuşuz eve...
Tabii ki bahane bunlar. Benden kurtulmak istemelerinin nedeni lezbiyen olmam. Sanki bulaşıcı bir hastalığım var anasını satayım! Sitedeki çocuklar bile biliyor. Birbirlerine beni gösterip, parmaklarıyla işaret ediyorlar:
- Bak, lezbiyen geliyor!
Nasıl bir utanç. Bunu anlayacak bir çevrede yaşıyor olsam, göğsümü gere gere gezerim, ama nerdeee?
* * *
Öyle bir toplumuz ki, lezbiyenlik apartmandan ve evlatlıktan atılacak kadar kötü, sapık bir şey. Niye? Ben adam öldürmedim, hırsızlık yapmadım. Söyler misiniz bütün bunları hakedecek ne yaptım? Ev değiştir diyeceksiniz. Ev değiştirmekle bitmiyor ki, ‘‘Bak işte sapık!'' diyenler, hep arkanızdan geliyor. Bütün dünya şu an üzerime geliyor sanki. Dün gece resmen ölmek istedim. Ama kendimde o gücü bulamadım. Anneme, dostlarıma, en önemlisi de bir gülüşü için canımı verebileceğim o çok sevdiğim kadına kıyamadım. Birine yazmak, içimi dökmek istedim. Anlattıklarımı anlayabilecek nadir insanlardan olduğunuzu düşündüğümden de... Sizi seçtim. (Vera/İstanbul)
HAMİŞ 1: İnsanın bir gülüşü için canını verebileceği bir varlığa sahip olması şahane bir şey! O varlığın, bir kadın ya da erkek olması ne farkeder ki? Yazdıklarınızı okuyan pek çok insan ‘‘Vah, vah! Bir de lezbiyen olsak boku yemiştik bu ülkede!'' diyebilir, hatta sizin kadar acı çekmediklerini için gizli gizli sevinebilir. Ama ne dersiniz, onlar belki de bir gülüşü için canını verebilecekleri bir insandan mahrumdurlar. Kimbilir, belki de sizden daha yalnızdırlar. Çok çok zor şeyler yaşadığınız tahmin ediyorum. Ama ulan hayat güzel be! Lezbiyen olsan da güzel, eşcinsel olsan da güzel, heteroseksüel olsan da güzel! Üstelik camii avlusunda tek başına filan değilsiniz, siz iki kişisiniz. Bütün dünyayı karşınıza alsanız kaç yazar? Hem belki bir gün annenize de anlatabilirsiniz kendinizi. Anneler için en önemlisi çocuklarının mutluluğu değil midir? Diğerlerini, komşuları, pis dedikoducuları boşverin. Herkes tarafından anlaşılmayı beklemeyin. Ve sakın elalem için kendinizden vazgeçmeyin.
HAMİŞ 2: Tatilden yeni döndüm. Ruhum yalan dolan ve riyaya henüz hazırlıklı değil. Belki de o yüzden açılışı memleket gündemiyle uzaktan yakından alakası olmayan samimi bir okur mektubuyla yaptım.
MERHABA, MUTSUZ VE DOYUMSUZ BAYANLAR... ADANA VE ÇEVRESİNDE YAŞAYAN REEL BİRLİKTELİK DÜŞÜNEN, GİZLİLİĞE VE GÜVENE ÖNEM VEREN REEL İLİŞKİ ARAYAN SEKSTE SINIR TANIMAYAN VE NE İSTEDİĞİNİ BİLEN DOYUMSUZ BAYANLARI BEKLİYORUM...
YanıtlaSil0545 352 25 52 ÖZELE AÇIK ! WHATSAPP VAR SKYPE ™: DOST_ERKEK01
MERHABA, BÜYÜK VE KALIN DÜŞÜNEN EVLİ ÇİFTLER ( FOTOĞRAF İSPATLI ) ARALARINA TEK ERKEK ARAYAN EVLİ ÇİFTLERE 3. OLURUM... 0545 352 25 52 ÖZELE AÇIK ! WHATSAPP VAR NOT: DENEYİMLİ VE TECRÜBELİ TEK ERKEĞİM ! SKYPE ™: DOST_ERKEK01
* GRUP SEKS FANTEZİSİNİ GERÇEKLEŞTİRME DÜŞÜNCESİNDE OLAN KARARLI SAMİMİ PAYLAŞIMA AÇIK GİZLİLİGE VE GÜVENE ÖNEM VERENLER
* EVLİ ÇİFTLERE 3. TEK ERKEĞİM !
* EVLİ ÇİFTLER ARADIĞINIZ FANTEZİLER BENDE...
* KOCASININ YANINDA BAŞKA BİR TENE DOKUNMA ARZUSU OLAN
* TOST OLMAYI ARZULAYAN BAYANLAR
* KARISI GÖZLERİNİN ÖNÜNDE BAŞKA BİR TENE DOKUNURKEN ALDIĞI HAZZI GÖRMEK İSTEYEN BEYLER
* SİZİ TANIYAN SİZİN HASSASİYETİNİZİ BİLEN GİZLİLİĞE VE GÜVENE ÖNEM VEREN DENEYİMLİ GÜVENİLİR SIRDAŞ SAMİMİ OLARAK TANIŞMAK İSTEYENLER
* 0545 352 25 52 ÖZELE AÇIK ! WHATSAPP VAR SKYPE ™: DOST_ERKEK01